kahrolmak

kahrolmak
"1. to be both sad and rankling with a sense of injustice. 2. to be heartsick; to eat one´s heart out. Kahrolayım, .... colloq. I swear ...: Kahrolayım, bu dediğim doğru. I swear what I´m saying is true. Kahrolsun! 1. Damn him/her/it! Blast! 2. Down with him/her/it! Kahrolsun ...! Down with ...!: Kahrolsun sömürgecilik! Down with colonialism!"

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • kahrolmak — nsz, Ar. ḳahr + T. olmak Çok üzülmek, içlenmek Kendi suçu, günahı sonucu olmadığını anladıkça kahrolabilirdi bu yüzden. N. Cumalı Birleşik Sözler kahrolsun …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TAKAHHUR — Kahrolmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kahır — is., hrı, Ar. ḳahr 1) Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter. A. Gündüz 2) Derin üzüntü veya acı, sıkıntı Hayatını alnının teriyle kazanan, yirmi yıllık geçmişi, yalnız kahırlarla dolu bir Türk köylüsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kahrolma — is. Kahrolmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fıtık olmak — büyük sıkıntı duymak, kahrolmak, çaresiz kalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yeis duymak — üzüntü çekmek, kahrolmak Bu kelimeyi işitince derin bir yeis, anlatılmaz bir elem duyarım. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerlere geçmek — çok utanıp sıkılmak veya kahrolmak O kahkaha nöbetlerinden birini tatmak üzere olduğunu hissediyor, yerlere geçiyordum. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”